Her meslek dalının kurucu babaları vardır ki bu isimler
genelde 1700’lere kadar uzanır çünkü Devrim, Reform ve Rönesans akımları bu
yıllardan itibaren başlar. Ve yine her meslek dalının kurucu babalarının
ardından ortaya çıkan ikinci kurucu babaları vardır ki bu isimler de bir nesil
sonra ortaya çıkarak o mesleği revize ederler; işte böyle böyle zaman geçtikçe
yeni yeni isimler ortaya çıkarak o meslekleri, eklemeler ya da değişiklikle yaşadıkları çağa uygun hale getirdiler.
Tıp mesleğinin de tarihe uzanan böyle bir silsilesi
olduğu gibi ayrıca tıp alanının içinde barınan Göğüs Cerrahisinin dahi böyle
zincirleme bir silsilesi vardır. Yeni Dünya her meslek dalından daha zeki ve
hızlı olmasını talep ettiği gibi Göğüs Cerrahisinden de bunu talep etmiştir.
İşte Dr. Donald Nuss bu talebi Pediyatrik Göğüs Cerrahisi cenahından karşılayan
bir isimdir. Göğüs Cerrahisi mesleğini çağın ruhuna daha uygun hale getirmiştir. Tabiri caiz ise Doktor Donald Nuss, Yeni
Dünya’nın ışıldayan Göğüs Cerrahıdır diyebiliriz.
Süratle yol alan bir Dünya’da 3-4 saatlik bir Pektus
ameliyatına hangi doktor ya da hasta tahammül edebilir? Dünya küreselleşirken,
nüfus hızla artarken ve özellikle 2000’lerden sonra, eskiden 100 yılda sağlanan
belli alanlardaki gelişim hızı şimdi birkaç senede sağlanırken Tıp alanı ve
Göğüs Cerrahisi buna nasıl duyarsız kalabilirdi? İşte Güney Afrika’da yetişerek
Çocuk Cerrahisi ve Genel Cerrahi uzmanı olan Dr. Donald Nuss bu Yeni Dünya’nın
sağladığı baskıyı hissederek artık Ravitch ameliyatlarının günümüze ayak
uyduramadığını ifade edip araştırmalara girmiştir.
Göğüs kafesinin açılması, müdahalenin yapılması ve
tekrar kafesin kapatılmasıyla 3-4 saat süren Ravitch tekniği çözüm sunuyordu
ancak Yeni Dünya’da bu yetersizdi. Sonuçta bir hasta gidiyor, başka bir hasta
geliyordu ve bu durum rutine girip süratlenmişti. Sistemin çarkları yeni sürate
ayak uydurmalı ve Göğüs Cerrahisinde yığılma olmamalıydı.
Dr. Nuss şunu yaptı; ameliyatı 1 saate indirdi; işte
Yeni Dünya’nın hızına uygun bir sürat. Başka ne yaptı? Göğüs kafesini açmadan
tedavi etti; işte bu da pratiklik! Ve en sonunda da göğüs kafesinin yanlarından
açtığı ufak çiziklerden bir ya da daha fazla bar parçasını deformiteli göğüs
kemiğinin (Pektus Ekskavatum’un) altına yerleştirdi; işte bu kadar, bu da zekâ!
Yeni Dünya’nın yeni hükümlerini Nuss tekniğinin
durumuyla karşılaştırınca şunu diyebiliyoruz: evet, Dr. Nuss’un yöntemi modern
bir tedavi yöntemi!
Dr. Nuss, araştırmaları sonucunda 1987’de bu tekniği
keşfetti ve Nuss operasyonlarına bu tarihten itibaren başladı. Ancak bunu
Dünya’ya duyurması tam 10 sene sonra olacaktı. 10 sene boyunca keşfettiği
tekniği uygularken yeni doğan bir çocuğun büyümesini, gelişmesini ve daha da
güçlenmesini izleyen bir anne gibi tekniğini koruyup kolladı ve geliştirdi.
Tamamen emin olup hazır hale gelince de 1998 senesinde Yeni Dünya’ya sundu. Ve
şimdi bugün Nuss ismi Pektus ismiyle özdeşleşmiş durumda.
50 yıllık tecrübesi olan Doktor Nuss, bugün halen
mesleğini Children’s Hospital of The King’s Daughters’da sürdürmektedir.
Birleşik Devletlerdeki Virginia Eyaletinin Norfolk kentinde yaşamaktadır.
Günümüzde ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi
seçenekleri arttığı gibi ameliyat seçenekleri de böylece kolaylaşmış oldu. Hastaların
büyük çoğunluğu memnun kalırken, memnun kalmayanların şikâyetleri ise genelde
ameliyat sonrası ağrılar oluyor. İstirahat devrini hiç ağrı duymadan geçirenler
olduğu gibi, ağrı süresi uzayan hastalar da var. Ancak süreç nasıl geçerse
geçsin Nuss tedavisinin neticesi %99 başarılı.
Dr. Donald Nuss kendi tekniğiyle alanında önemli bir çığır açarken bu
yolda ilham kaynağı da olmuştur. Kendisinin ardından Dr. Abramson da Nuss’un
Pektus Ekskavatum tedavisinde kullandığı mantığı Pektus Karinatum’da
uygulayarak Abramson tekniğini geliştirmiştir.
Dr. Nuss, geliştirdiği Nuss tekniği ile Göğüs Cerrahisini Yeni Dünya'nın beklediği konuma getirdi. Dünya ise beklemiyor elbette. İlerlemeye devam ediyor. Bu noktada yeni nesilden beklenenler de var. Artık nano teknolojilerin hakim olduğu bir bilim alanında belki de yakın bir gelecekte emilebilir barlar geliştirilecek ve Nuss ameliyatıyla göğsüne emilebilir bar yerleştirilen hastalar o barın tekrar çıkarılması için ikinci bir ameliyata girmek zorunda kalmayacak çünkü 6 ay içinde eriyen dikişler gibi hastada iyileşme sağlanınca bar da kendiliğinden eriyecek.
Saygı ve sevgilerimle,
Prof. Dr. Mustafa Yüksel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder