Aşırı örnekler olmadıkça genelde pektus rahatsızlığı
olan çocuk hastalarımıza öncelikle ameliyatsız tedavi seçeneklerimizi
öneriyoruz. Pektus Ekskavatum (Kunduracı
Göğsü) için vakum bell, Pektus Karinatum (Güvercin Göğsü) için ise ortez yani
korse tedavileri. Çocukken ebeveynleri tarafından tedavi için muayeneye
getirilenler şanslı olanlar. Bir de çocukken muayeneye getirilmediği gibi
büyünce de imkânları olmasına rağmen gelmeyenler var. Gerek sağlığını fazla önemsememekten,
gerekse üşengeçlik ve tembellikten dolayı. Ayrıca bazılarında sonradan
belirginleşen pektus rahatsızlığı olabiliyor ki onlar bu yazının konusunun
dışındalar. Çünkü onlar uzun yıllar beklememiş oluyorlar.
Pektusun artık tedavisi var. Yıl 2018. Ameliyatlısı da var ameliyatsızı da. Mecbur kalınırsa ameliyat da yapılır. Korkacak bir şey yok. Bu konuda Türkiye’de en iyisiyiz. Bu yazının konusu bambaşka bir pektus türü hakkında.
Şimdi, ameliyat oldu bitti diyelim. Biz sonrasını konuşuyoruz. Çocukken ya da sorun ortaya çıkınca tedaviye gidenler için problem yok. Problem şurada; başarılı bir şekilde tedavi olunmuş ve göğüste bir problem kalmamış; ne kunduracı ustasının çekiç izleri var, ne de güvercinler uçuşuyor. Hastalıktan hiçbir eser yok. Ama kişinin ruhu kunduracı olmuş, güvercin olmuş. Göğüs düzelmiş, bu sefer ruhu olmuş Pektus Ekskavatum / Karinatum. Şimdi bu ortezle ya da vakumla düzelmez. Nuss, Ravitch, Abramson ameliyatları da hak getire. E ne yapacağız şimdi? Sen yıllarca tedaviyi geciktirirsen ki imkânın olmaması, vd. gibi mecburi durumlardan bahsetmiyorum, sadece tembellik, üşengeçlik, önemsememek ya da gereksizce tedaviye karşı bir korkudan dolayı geciktirmeden bahsediyorum; o zaman ne olur? Şu olur; eğer kendine olan değerliliğini unutmuşsan ve utangaçlık, içe kapanıklık, vs. gibi halleri alışkanlık edinmişsen işte asıl yara izi budur arkadaşım.
Pektusun artık tedavisi var. Yıl 2018. Ameliyatlısı da var ameliyatsızı da. Mecbur kalınırsa ameliyat da yapılır. Korkacak bir şey yok. Bu konuda Türkiye’de en iyisiyiz. Bu yazının konusu bambaşka bir pektus türü hakkında.
Şimdi, ameliyat oldu bitti diyelim. Biz sonrasını konuşuyoruz. Çocukken ya da sorun ortaya çıkınca tedaviye gidenler için problem yok. Problem şurada; başarılı bir şekilde tedavi olunmuş ve göğüste bir problem kalmamış; ne kunduracı ustasının çekiç izleri var, ne de güvercinler uçuşuyor. Hastalıktan hiçbir eser yok. Ama kişinin ruhu kunduracı olmuş, güvercin olmuş. Göğüs düzelmiş, bu sefer ruhu olmuş Pektus Ekskavatum / Karinatum. Şimdi bu ortezle ya da vakumla düzelmez. Nuss, Ravitch, Abramson ameliyatları da hak getire. E ne yapacağız şimdi? Sen yıllarca tedaviyi geciktirirsen ki imkânın olmaması, vd. gibi mecburi durumlardan bahsetmiyorum, sadece tembellik, üşengeçlik, önemsememek ya da gereksizce tedaviye karşı bir korkudan dolayı geciktirmeden bahsediyorum; o zaman ne olur? Şu olur; eğer kendine olan değerliliğini unutmuşsan ve utangaçlık, içe kapanıklık, vs. gibi halleri alışkanlık edinmişsen işte asıl yara izi budur arkadaşım.
Yıllarca bu durumdan dolayı
denize giremeyen, tişört giyemeyen, sokakta rahat yürüyemeyen birçok hastamız
var. Bu konuları hep 6. Hasta Okulu’muzda işledik. Sonra pektusunun tedavisi için
ameliyat önerdiğimiz, ancak ailesinin kabul etmediği çocukcağızın biri geldi
mesela, her yerine dövme yaptırmış, burnuna piercing, kulağına küpe takmış,
değişik bir tip olmuş. Niye? Çünkü kendini bir şekilde ifade etmek istiyor.
Bazıları pektus deformitesi ile barışık
olabiliyor, bazıları ise daha hassas oluyor ve barışık olamayabiliyor. Ama
insan illa ki bir şekilde kendini ifade eder. Sağlıklı bir ifade olmazsa bu
sefer psikolojik yaralar meydana gelebiliyor. Gerçi normal kime göre, neye göre
değişiyor o da tartışmalı. Ancak biz sağlıklı, sosyal uyumdan bahsediyoruz en
azından. Asgari mutluluktan bahsediyoruz.
Geciktirilmiş bir tedavi sonrası birkaç ay ya da yıl
içinde ruhunu da kunduracılıktan ya da güvercinlikten kurtarabilirsin. Ama
zaman kaybına değer mi şimdi? İnsan, gözünü karartması lazım sağlık
denince.
Bir de bazılarının ruhu güçlü oluyor. Pektus
deformitesinden utanmıyor, çekinmiyor. Onlar ayrı. Onların yapacağı tek şey ise
kalbe ve iç organlara baskı var mı yok mu, günlük hayatın akışını sekteye
uğratıyor mu uğratmıyor mu buna bakmak. Ona göre de tedaviye girmek, o kadar.
İyi günler dilerim,
Saygı ve sevgilerimle,
İyi günler dilerim,
Saygı ve sevgilerimle,
Prof. Dr. Mustafa Yüksel
Umarım bir gün beni tedavi edebilecek bir yöntem gelişir ben de ruhumu pectus dan kurtarabilirim..
YanıtlaSil