16 Kasım 2018 Cuma

Kırmızı Kitap




Doçent olana kadar aklımın bir köşesinde hep göğüs cerrahisiyle alakalı bir kitap hazırlama fikri vardı. Bu fikrim isteğe dönüşüp artık o yetkinliği de kendimde görünce harekete geçtim. Uzmanlığımı aldığım dönemde hocalarıma tekliflerde bulunmaya başladım. Çünkü birilerinin el vermesi gerekiyordu. Kitabın tüm angaryasını ben üstlenecektim. Buna büyük bir zevkle razıydım. Güzel bir hizmetin hayali bile heyecanlandırıyorken bu hizmeti başarmak tarif edilemezdi.

Gelgelelim kimse bu teklife sıcak bakmıyordu. Bir kişiyi bulamadım. Koşmaya hazır bekleyen atletler gibi birinin işaret fişeğini çakmasını bekliyorum. Ama ses yok. Kitap için tek gereken zaman ve emekti ama herkes meşguldü ve emek vermeye istek yoktu. Böyle olunca da bir süreliğine vazgeçmek zorunda kaldım.

Yıl oldu 1999. Profesör oldum. Artık en genç profesördüm. O günlerde Göksel Kalaycı ile beraber düzenli olarak doçentlik jürilerine katılmak için Ankara’ya gidip geliyorduk. Yine bir uçak yolculuğumuzda Ankara’ya giderken klasik bir göğüs cerrahisi kitabı lafı açıldı.

Göğüs cerrahisi hakkında Türkiye’de kapsamlı bir kitap yoktu. Doktorlar, öğrenciler, asistanlar, üniversiteler için kaynak olacak, bu alanda bir araştırma yapıldığı zaman en arka planda ağırlığıyla duracak, kapsamlı bilgileriyle güven veren ‘ben buradayım’ diyen kitaplardan olacak bir kitabın hazırlanması gerekiyordu.

Oldukça iddialı ve geniş kapsamlı bir ismi olan Göğüs Cerrahisi kitabını hazırlamayı Prof. Dr. Göksel Kalaycı’ya Sıhhiye’de Ordu Evi’nin karşısındaki pastanede kahvaltı yaparken teklif ettim. Memnuniyetle kabul etti. Tabiri caizse açık çek verdi. Her türlü desteği vereceğini ve her şekilde kendisine danışabileceğimi söyledi. O gün başlayan kitap yolculuğumuz tam bir yıl sürdü. Bir yılın sonunda Bilmedya Grup tarafından basılan kitap elimizdeydi.

Türkiye’nin ‘Göğüs Cerrahisi' kitabını hazırlamak için önce bölümümüzle, sonra çevre üniversitelerle ve daha sonra Türkiye’deki bütün Tıp Fakülteleri ve Eğitim Araştırma Hastaneleriyle irtibat kurarak görüşmelere başladık. Seferberlik gibi bir şeydi. Sürekli mektuplar gidip geliyordu. Hangi doktor hangi konuyu yazacak, kim kiminle yardımlaşacak, hazırlanan konular yeterli mi, daha ne yapılmalı, vs. gibi görüşmelerle bir yılı tamamladık.

Bu süreçte herkesi takip ediyor ve herkesle haberleşiyordum. Göksel Kalaycı ile olan Ankara buluşmalarımızda da kitap iyice belirginleşmişti. Kitap tamamlanınca ikimiz de 200’şer dolar ortaya koyarak 400 dolar peşinatla 4000 Dolara mal olan kitabı 2001 yılında bastırdık. Tıp Fakültelerindeki derslere kaynak oluşturacak bir kitap hazırlayabildiğimiz için ve bu fikri aklımın bir kenarında terk etmeyip harekete geçebildiğimiz için mutluyum.

2013 yılına geldiğimizde Prof. Dr. Akın Eraslan Balcı ile gelen talepler doğrultusunda kitabı güncelledik. Kırmızı Kitap’ın güncellenmiş halini ne yazık ki Göksel Kalaycı hoca göremedi. İstanbul Çapa’da benim de jürisinde bulunduğum doçentlik sınavı gününde bir hasta yakını tarafından vurularak hayatını kaybetti. Ruhu şad olsun.

1 yorum: